Tuzla escort kalabalık sokaklarında yürürken kimse 22 yaşındaki Derya’nın gözlerindeki yorgunluğu fark etmiyordu. Oysa genç yaşına rağmen götten veren omuzlarında büyük bir hayat yükü vardı. Çocukluğunu yokluk içinde geçirmiş, gençliğinde ise daha ağır sınavlarla karşılaşmıştı.
Derya’nın ailesi yıllar önce köyden İstanbul’a göç etmişti. Babası iş bulamayınca evde huzursuzluk arttı, sonunda da onları terk etti. Annesi hasta düşünce evin bütün sorumluluğu Derya’ya kaldı. Önce fabrikalarda çalıştı, ardından temizlik işlerine girdi. Ama kazandığı para ne kiraya ne de annesinin ilaçlarına yetti. Gün geldi, çaresizlik onu istemediği bir yola itti: Hayat kadınlığı.
Derya için bu hayat bir seçim değildi, tamamen bir zorunluluktu. Her gece Tuzla’nın loş ışıklı sokaklarına çıktığında içi acıyla dolardı. İnsanların küçümseyen bakışları, alaycı sözleri ve toplumun dışlayıcı tavrı onu derinden yaralasa da ayakta kalmaya mecburdu. Çünkü annesinin tedavisi, evin kirası ve temel ihtiyaçlar onun sırtındaydı.
Hırçın Seven Esc
Derya’nın en büyük sığınağı, Tuzla escort sahilinde geçirdiği sabah saatleriydi. Gece boyunca yaşadığı tüm yorgunluğu, gün doğarken denizin serin havasına bırakırdı. Dalgalara bakarken kendi kendine söz verirdi: “Bir gün bu hayat bitecek. Ben kendi ayaklarım üzerinde duracağım.” İçinde gizli bir hayali vardı: çocukken çok sevdiği resim yapmaya geri dönmek. Bir gün boya ve tuval alacak, kendi atölyesini kuracaktı.
Ama gerçekler hayallerden ağırdı. Çoğu zaman evine yorgun argın döner, aynada kucaktan inmeyen yüzüne baktığında kendisini tanıyamazdı. Yine de annesinin şefkatli sesi ona güç verirdi. Annesi, kızının yaşadığı hayatın farkındaydı ama onu hiç yargılamıyordu. Tek dileği, kızının bir gün bu zor yollardan kurtulmasıydı.
Derya bazen, sahilde el ele yürüyen genç çiftleri gördüğünde içi burkulurdu. Onun da sevilmeye, değer görmeye hakkı vardı. Ama toplum, onun hikâyesini milf bilmeden onu sadece bir etiketle yargılıyordu. Yine de Derya pes etmiyordu. Çünkü biliyordu ki hiçbir karanlık sonsuza kadar sürmez.
Her şeye rağmen Derya’nın içinde küçük bir umut kıvılcımı yanıyordu. Belki bugünden yarına hayatı değişmeyecekti ama bir gün, o kıvılcım büyüyüp yolunu aydınlatacaktı.
Bir yanıt yazın